KATARAKT VE BESLENME;

Kataraktların önlenip önlenemeyeceği konusunda önemli tartışmalar olmasına rağmen, bazı çalışmalar bazı besin maddelerinin ve besin takviyelerinin katarakt riskini azaltabileceğini düşündürmektedir.

E vitamini ve gıda ve takviyelerden elde edilen karotenoid ve luteinve zeaksantinlerin yüksek dozda takviye ile alınmasının katarakt riskinin önemli ölçüde azalmasıyla ilişkili olduğu bulunmuştur.

E vitamini , ayçiçeği tohumu, badem ve ıspanak bulunur. Lutein ve zeaksantinin , ıspanak, lahana ve diğer yeşil, yapraklı sebzelerde bol miktarda bulunur.

Diğer çalışmalar, C vitamini gibi antioksidan vitaminler ve omega-3 yağ asitleri içeren gıdaların katarakt riskini azaltabileceğini göstermiştir.

Katarakt riskinizi azaltmak için atabileceğiniz bir diğer adım , açık havadayken güneşin UV ışınlarının yüzde 100'ünü engelleyen koruyucu güneş gözlüğü takmaktır.

KATARAKT VE DİYETİNİZ

Daha fazla yeşillik ve daha az et yemek katarakt başlangıcı geciktirmeye yardımcı olur mu?

Yapılan çalışmalar Katarakt riski ve diyet tipi arasında güçlü korelasyonlar olduğunu gösterdi. Risk, yüksek et yiyenler için daha yüksek iken : ılımlı et yiyenler, düşük et yiyenler, sadece balık yiyenler, vejeteryanlar ve veganlar için git gide daha azalmakta idi. Veganlar için risk yüksek et yiyenler için yaklaşık yüzde 40 daha düşüktü.Belki de daha düşük riskin nedeni, daha az et yerseniz muhtemelen daha fazla sebze yemenizdir. Ve belki de bu sebzeler katarakt riskini azaltan sebeplerdir.

Ayrıca vejeteryanlar ve vejeteryanlar, sigara, aşırı güneşe maruz kalma ve diyabet gibi katarakt riski artırıcılardan kaçınarak sağlıklı yaşam tarzlarına öncülük etme eğiliminde olabilirler. Yeterince uzun yaşarsanız kataraktların kaçınılmaz olduğu doğru olabilir, ancak sağlıklı yaşamak onları uzun bir süre boyunca erteleyebilir.

Kataraktların Nedenleri Nelerdir?

Göz merceğimiz , lensimiz gözün üzerine düşen ışığı odaklayarak, retinanın üzerine düşürerek net görmemizi sağlar. Ayrıca, gözün odak noktasını ayarlayarak, hem yakın hem de uzaktaki şeyleri net bir şekilde görmemizi sağlar .

Lensin yapısında su ve protein vardır. Yaşlandıkça, protein bozulmaya başlar ve kataraktın başlangıcı böyledir.

Göz merceğinin neden yaşlandıkça değiştiğini ve katarakt oluşturduğunu bilmiyoruz. Ancak dünya çapındaki araştırmacılar, kataraktlara neden olabilecek veya katarakt gelişmesi ile ilişkili olabilecek faktörleri tanımladılar. Gelişen yaşın yanı sıra, katarakt risk faktörleri şunlardır:

Kataraktın Sebepleri;

• Kataraktın en sık sebebi yaşlanmadır

• Güneş ışığından ve diğer kaynaklardan ultraviyole radyasyon

• Diyabet

• Hipertansiyon

• şişmanlık

• Sigara içmek

• Kortikosteroid ilaçların uzun süreli kullanımı

• Kolesterolü düşürmek için kullanılan statin ilaçları

• Göz yaralanmaları , travmalar

• Daha önce geçirilmiş göz ameliyatları

• Hormon değişim terapisi

• Yüksek dozda alkol tüketimi

• Yüksek miyopi

• Aile öyküsü

Katarakt, oluşumunun bir teorisi de insan lensindeki oksidatif değişikliklerin katarakta sebep olmasıdır. Oksidatif değişiklikleri engellemenin yolu da antioksidanlardan zengin meyve ve sebze ile beslenmedir ve bu teoriler yapılan çalışmalar ile uyumludur.

Kataraktın Tedavisi Cerrahidir.

Katarakt cerrahisi , görmeyi düzeltmede çok başarılıdır.

Katarakt cerrahisi olan 10 kişiden dokuzu, 20/20 ve 20/40 arasında bir yerde çok iyi bir görüş kazanır.

Ameliyat sırasında, kataraktlı lensi çıkartılarak ve miyadı ömür boyu olan ömür boyu şeffaf bir intraoküler lensler (IOL) göz içine yerleştirilir.

Katarakt cerrahisi sonrası daha iyi görme için getirmek için sürekli olarak yeni IOL'ler geliştirilmektedir. IOL’ler ilk zamanlarda sadece uzak görmeyi düzeltirken , günümüzde tüm mesafelerde uzak , orta ve yakın görmeyi de tek IOL üzerinde düzeltebilmek mümkündür,

Bir başka yeni tip IOL, hem ultraviyole hem de bloke eder , böylece katarakt cerrahisi ile gözün retina kısmı korunur ve Sarı Nokta Hastalığı gelişmesi önlenebilir.

Katarakt

Kataraktlar 40 yaş üstü kişilerde en yaygın görme kaybı nedenidir ve dünyada körlüğün başlıca nedenidir.

Kataraktın klinik olarak tipleri;

• Bir subkapsüler katarakt lensin arka kısmını tutar. Diyabetli veya yüksek dozda steroid ilaç alan kişilerde subkapsüler katarakt gelişme riski daha yüksektir.

• Nükleer katarakt lensin merkezini çekirdeğini tutar. Nükleer katarakt genellikle yaşlanma ile ilişkilidir.

• Kortikal katarakt , merceğin çevresinde başlayan ve merkeze giden doğru giden beyaz, kama benzeri opasiteler ile karakterizedir. Bu tip katarakt, merkez nükleusu çevreleyen merceğin bir parçası olan lens korteksinde ortaya çıkar.

Kataraktın Belirtileri;

Katarakt , hafif başlar ve ilk önce görüşünüzde çok az etkisi vardır. Katarakt ilerledikçe kişi görüntünün biraz bulanıklaştığını, puslu bir camın arkasından bakarmış gibi görüntünün oluştuğunu fark eder.

Bulanık görme, kataraktınızın olduğu anlamına gelebilir.

Işıklarda saçılma , renklerde matlaşma, çift görme gibi değişiklikler Kataraktınız olduğu yönündeki belirtiler olabilir.

Nükleer katarakt ilk ortaya çıktığında, yakın görüşünüzde “ikinci görüş” olarak adlandırılan geçici bir iyileşme sağlayabilir.

Ne yazık ki, geliştirilmiş vizyon kısa ömürlüdür ve katarakt kötüleştikçe kaybolacaktır. Diğer yandan, subkapsüler katarakt iyi gelişmiş olana kadar herhangi bir semptom göstermeyebilir.

Eğer bir kataraktınızın olduğunu düşünüyorsanız, emin olmak için göz doktorunuza başvurun.